Meme Estetiği

Silikon protezlerle meme büyütme, Meme dikleştirme, meme küçültme

MEME BÜYÜTME (SİLİKON PROTEZ)

En Etkin Yöntem: Silikon Meme Protezleri Geçtiğimiz yıl 67 ülkede yapılan istatistik sonuçlarına göre 2014 yılında 6 milyon bayan silikon protezlerle meme büyütme ameliyatı yaptırmış.

Az gelişmiş meme dokusunun dolgunlaştırılmasına yönelik en sağlıklı ve etkin yöntemin cerrahi yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle 2000’li yıllardan sonra geliştirilen üstün teknoloji ürünü silikon protezler, belli aralıklara değiştirilmeye gerek kalmaksızın hayat boyu güvenle taşınabilmekte, dokusu ve formunu uzun yıllar korumaktadır.

Meme dokusunu büyütücü hormon ilaçlarını hiçbir koşulda önermiyoruz. Bunlar etkin olmadıkları gibi ciddi anlamda sağlık problemlerine yol açabilmektedir. Silikon Meme Büyütme Ameliyatı Teknikleri Silikon protezlerle meme büyütme ameliyatlarında farklı yöntem ve teknikler mevcuttur. İmplantın yerleştireceği kesi, meme altı kıvrımın içinde yapılabileceği gibi, bazı cerrahlar, kesilerin, koltuk altından yada meme başından yapıldığı yöntemleri de tercih edebilmektedir. Ben kendi ameliyatlarımda kesileri daima meme altı kıvrım içinde kalacak şekilde yaptığımı söylebilirim. Bu şekilde oluşan kesiler kıvrım içinde saklanmakta ve görünür olmamaktadır.

MEME KÜÇÜLTME

Meme küçültme ameliyatı estetiğin yanısıra fonksiyonel bir operasyondur İri memeler sırt, omuz, boyun, omurgada deformitelere sebebiyet verebilir. Bu nedenle bu ameliyatların meme dokusunun gelişimini tamamladığı 16-17 yaş gibi erken dönemlerde yapılması hem fiziksel hem de psikolojik açıdan yararlı olmaktadır. Meme küçültme ameliyatı sırasında meme başı etrafında ve aşağı doğru inen “lolipop” şeklinde bir kesi yapılır. Meme dokusu cerrahi yöntemle çıkartılır. Gerekli durumlarda meme başı etrafındaki koyu renkli kısımda küçültme yapılır. Ameliyat sonrası 1 hafta on gün gibi bir süre içinde hastalar normal yaşantılarına dönebilmektedir. Meme küçültme ameliyatı geçiren kişiler, hamilelik ve emzirme süreçlerinde herhangi bir sorun yaşamazlar. Meme dokusu ile birlikte süt kanallarında da kısmi olarak azalma olacaktır. Ancak bu durum emzirmeye engel oluşturmayacaktır.

MEME DİKLEŞTİRME

Kilo alıp vermeler, hamilelik ve emzirme süreçleri sonrası oluşan deformasyon ve yaşa bağlı olarak meme dokusunun sarkması pekçok bayanın karşılaştığı bir durumdur. Sarkık memelerin dikleştirilmesi ameliyatında meme dokusu hacmi zayıf ise daha dolgun bir görünüm elde etmek için silikon meme protezleri kullanılmaktadır. Diğer yandan iri memeler yerçekimi etkisiyle sarkmaya daha yatkın olmaktadır. Bu nedenle meme küçültme ameliyatı ile birlikte pekçok hastada dokuların yukarı asıldığı dikleştirme girişimleri de aynı anda yapılmaktadır. Meme dikleştirme ameliyatı sonrası kesi izi, meme dokusunun hacmine bağlı olarak ya sadece meme başında, çoğunlukla lolipop şeklinde ve çok iri ve sarkık memelerin küçültülmesi ile birlikte yapılan ameliyatlarda ise meme altı kıvrımda da kesi olacak şekilde yapılmaktadır.

MEME REKONSTRÜKSİYONU

Meme kanseri yada başka bir hastalık sonrası alınan memenin yerine meme oluşturulması ameliyatıdır. Meme kanseri hastalarda, hastalıkları çok ileri aşamada değil ise meme alınması ile aynı anda meme rekonstrüksiyonu ameliaytı da yapılabilir. Eğer kanser ileri evrede ise öncelikle tedavinin tamamlanması beklenir. Meme rekonstrüksiyonu ameliyatlarında uygulanan teknikler hastanın kendi vücudundan alınan dokularla yapılan ve protezler kullanılarak yapılan ameliyatlar olmak üzere ikiye ayrılır. En sık kullanılan teknik. Expander adı verilen doku gevşeticiler ve sonrasında uygulanan meme protezi ve yağ enjeksiyonu yöntemleridir.

JİNEKOMASTİ (ERKEKLERDE MEME KÜÇÜLTME)

Erkeklerde meme hacminin büyümesi durumunda yapılacak cerrahi işlemleri iki şekilde yapılmaktadır. 1. Meme dokusunun bir kısmının çıkarıldığı meme küçültme girişimleri. 2. Liposuction yöntemi ile yağların alınması. Bazı hastalarda bu yöntemlerden biri yeterli olurken daha ileri vakalarda ise her iki yöntem aynı anda yapılmaktadır. Operasyon tercihen genel anestezi altında yapılmakta olup gerektiğinde lokal anestezi altında da yapılabilmektedir. Hastalar bir hafta içinde normal yaşamlarına dönmektedir.