Burun Estetiği Açık Teknik Mi? Kapalı Teknik Mi?

Şüphesiz Açık Teknik… Burun estetiği ameliyatı insan vücudunda yapılan incelikli operasyonların başında gelmektedir. 2000’li yıllardan bu yana operasyon sırasında uygulanan ameliyat tekniklerinde ciddi anlamda farklılıklar oldu. Öncelikle burun estetiği ameliyatına yaklaşım değişti. Çok küçültülmüş ve ucu kaldırılmış, hemen hemen standart görünümlü burunlar konsepti değişti. Kişinin yüzüne uyumlu fakat ameliyat olduğu fark edilmeyecek kadar doğal sonuçlar elde etme felsefesi yaygınlaştı. Estetik yaklaşımların yanısıra burunun fonksiyonel özelliklerini koruma beklentisi de yine 2000’lerden sonra çok daha büyük bir önem kadandı. Burun ameliyatı buruna estetik olarak biçim verilirken aynı zamanda nefes alma fonksiyonlarını tedavi eden / koruyan bir operasyon konumuna geldi.

Burun ameliyatları ile ilgili yaklaşımlardaki bu değişim operasyon tekniklerinin de tekrar gözden geçirilmesine ve bazı  köklü değişikliklerin olmasına yol açtı. Burun estetiği ameliyatı olmak isteyen birçok kişinin sorguladığı Kapalı Teknik Mi? Açık Teknik Mi? sorusu hastaların pekçoğunun kafasındaki en önemli sorulardan biridir. Bugün dünyadaki burun estetiğini en önemli otoritelerinin hemen hemen tamamı açık tekniği tercih ediyor.

Kapalı teknikle yapılan burun ameliyatları, burun derisinde dışarıdan bir kesi yapılmaksızın; burun deliklerinin içinden yapılan bir ameliyattır.1990’lı yılların başından 2000’li yıllara kadar yaygın olarak kullanılmıştır. 1990’larda dünyadaki diğer burun otoriteleri gibi biz de ameliyatlarımızı bu teknikle uygulamaktaydık. Ancak tamamen kapalı bir ortamda çalışıldığı için gerek burun ucu gerekse burun sırtı gerekse fonksiyonel özelliklerini koruyucu bazı müdahaleler küçük bir alanda çalışıldığı için tam olarak gerçekleştirilemiyordu ve ameliyat sonrası hataların ve asimetrilerin oranı oldukça yüksekti. Tahmin edilenin aksine kapalı teknikle yapılan operasyonlarda daha fazla kanamalar olmaktadır. Çünkü kanayan küçük damarların yakılarak durdurulması açık teknik gibi kolay olmamaktadır. Bunun yanısıra kapalı teknikte burun içinden yapılan kesiler hava girişini oluşturan valvlerin olduğu bölümlerde yapışıklıklara neden olabilmekte ve nefes alma fonksiyonunu olumsuz etkileyebilmektedir.

Açık Teknik Burun Ameliyatları

Açık teknik burun ameliyatlarında burun delikleri arasında ters V harfi şeklinde bir kesi yapılarak burun derisi kaldırılmakta ve tüm müdahaleler çıplak gözle görülerek gerçekleştirilebilmektedir. Bu yöntem burun sırtı ve burun kökü ve burun orta kıkırdağına çok kolay bir erişim sağlamakta ve bu bölgelerdeki problemlerin düzeltilebilmesine imkan tanımaktadır. Yapılan 4 – 5 mm uzunluğundaki bu kesi uygun yerleştirildiği ve dikildiği taktirde 1,5-2 ay sonra görünür hiçbir iz kalmamaktadır. Ben bugüne kadar bu izden yakınan hiçbir hastama rastlamadım. Ayrıca açık operasyon burunun nazal valvlerini koruduğu için fonksiyonel riskler de ortadan kalkmaktadır. Açık operasyonda kanama kontrolü çok daha iyi yapılabildiğinden ameliyat sonrası şişlik ve morluklar da daha az olmaktadır. İyi cerrahlar tarafından açık teknikle yapılan ameliyatlar sonrası iyileşme süresi ortalama bir hafta on gün gibi bir süredir. Ve bu süre sonnuda hastalar ameliyat oldukları başkaları tarafından fark edilmeyecek şekilde iylişeşmekte ve işlerine ve sosyal hayatlarına geri dönebilmektedirler.

Bundan 10 yıl öncesine kadar bilimsel burun estetiği toplantılarında açık teknik mi kapalı teknik mi diye tartışmalar yapılmaktaydı. Ama günümüzde artık bu tartışmalar ortadan kalktı ve bilimsel toplantılarda sadece açık teknik ile yapılan müdahalelerin detayları konuşulmaya başladı.

Burun Estetiği Ameliyatlarında Lazer Kullanılır Mı?

Lazer teknolojisi dokuları yakma prensibine dayanan bir teknolojidir. Oysa ki burun ameliyatında yapılan bütün işlemler burunun yeniden şekillendirilmesi için iskelet yapının şekillendirilmesi esasına dayanmaktadır. Lazer cihazlarının burun ameliyatlarında hiçbir yeri yoktur ve bu şekilde yapılan bütün reklamlar tamamen halkı kandırmaya yöneliktir.